Sicil Kaydının Düzeltilmesi - Yolsuz Tescil - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1243 Esas 2011/3096 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1243
Karar No: 2011/3096
Karar Tarihi: 17.3.2011

Sicil Kaydının Düzeltilmesi - Yolsuz Tescil - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1243 Esas 2011/3096 Karar Sayılı İlamı

 

 

1. Hukuk Dairesi 2011/1243 E., 2011/3096 K.

1. Hukuk Dairesi 2011/1243 E., 2011/3096 K.

  • SİCİL KAYDININ DÜZELTİLMESİ
  • YOLSUZ TESCİL

 

  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1007 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1023 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1025 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, 658 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden A... Ş..."nin bir kısım payının tapu idaresinin ilamı yanlış uygulaması nedeniyle dava dışı şirket adına tescil edildiğini, bu şirketinde davalıya sattığını ileri sürerek, tapu iptali ve A... Ş... adına tescil isteğinde bulunmuştur.

Davalı, yanıt vermemiştir.

Mahkemece, davalının üçüncü kişi konumunda olduğu, T.M.K."nun 1023 ve 1025/2.maddelerinden yararlanacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Sadettin Akyol"un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

KARAR

Dava, yolsuz tescil nedeniyle sicil kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, son kayıt maliki davalının iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Hazine, Mahkeme"nin 26.6.1997 tarih 1996/318 Es. 1997/359 Kr. sayılı ilamının hatalı olarak sicile yansıtıldığını ve dava dışı şirket adına fazla pay yazıldığını, anılan şirketinde payını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 1025 ve 1007. maddesine dayanarak eldeki davayı açmıştır.

Her nekadar, tapu iptal ve tescil isteme hakkı kayıt maliki veya onun mirasçılarına ait ise de; Hazinenin Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinden kaynaklanan tapu sicilinin tutulmasından doğan kusursuz sorumluluk ilkesine göre bütün zararlardan sorumlu olup, eldeki davayı açmakta hukuki yararının da bulunduğu kuşkusuzdur.

Böyle bir durumda; asıl kayıt maliklerinin tapu sicil tüzüğünün 85. maddesi uyarınca işlem yapılmasını sağlamaları mümkün olduğu gibi doğrudan dava açmak suretiyle tapu kaydının düzeltilmesini istemelerine yasal bir engel yoktur.

O halde, Mahkemenin yukarıda anılan ilamı ile lehine tescil kararı verilen A... Ş....ye ölmüşse mirasçılarına davanın ihbar edilmesi, dava açmaları halinde eldeki dava ile birleştirilmesi ve yürütülmesi zorunludur. Bu usul kuralı gözardı edilerek hüküm kurulması isabetli değildir.

Kabule göre de; mahkemece son kayıt maliki iyiniyetli kabul edilmiş ise de bu yönde hükme yeterli bir inceleme ve araştırma yapıldığı da söylenemez.

Bilindiği üzere, Hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla Medeni Kanunun 2.maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989, tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023.maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.

Öte yandan, bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke M.K.nun 1023.maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1.fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.

Ne varki; tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır.

Bu nedenle, yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyi niyetli gözükeni değil, gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.

Nitekim, bu görüşten hareketle "kötü niyet iddiasının def"i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğin den (resen) nazara alınacağı ilkeleri 8.11.1991 tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir.

Hal böyle olunca, öncelikle yukarıda değinilen usul eksikliğinin giderilmesi ondan sonra son kayıt maliki olan davalının iyiniyetli olup olmadığı yönünde değinilen ilkeler gözetilerek inceleme ve araştırma yapılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara