Mala zarar verme - kasten yaralama - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1527 Esas 2016/6773 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1527
Karar No: 2016/6773
Karar Tarihi: 28.06.2016

Mala zarar verme - kasten yaralama - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1527 Esas 2016/6773 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların alkollü vaziyette dolaşmaları sonucu, bir araca çarparak kavgaya dönüşen olayda, sanıkların bıçak ve sopa ile şikayetçileri kasten yaraladıkları ve araca zarar verdikleri için mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından mahkumiyetlerine hükmedildiği belirtilmektedir. Dosya kapsamına göre sanıkların mahkumiyetlerine yönelik kabulde isabetsizlik görülmediği ifade edilmiştir. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin olduğu ve alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle hükümler, kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş ve 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümü tamamen çıkartılarak yerine, \"5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar
15. Ceza Dairesi         2016/1527 E.  ,  2016/6773 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama

Mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar ... ve ... müdafi ile sanık ..... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıkların, alkollü vaziyette dolaşmaktayken yoldan geçen şikayetçi ....."ın aracına vurarak aracı durdurdukları, tarafların tartışmalarının kavgaya dönüştüğü ve sanıklar ... ile ..."in bıçakla, sanık ..."ın ise sopayla şikayetçileri kasten yaraladıkları ve araca zarar verdikleri, bu suretle sanıkların iştirak halinde kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda; dosya kapsamına göre, sanıkların mahkumiyetlerine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiş olup, şikayetçi ....."ın talimat mahkemesinde alınan ifadesinde, ayaktan tedavi gördüğünü beyan etmesi ve geçici hekim raporunda belirtilen bulgular doğrultusunda, suç tarihi de gözetilerek, kesin rapor aldırılması gerektiği yönündeki tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Hemen Ara