Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine, öncesinde ihdasen adına tescil edilen çekişme konusu taşınmazda yapılan 37 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmesinden sonra bilahare Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın idari tasarrufla Seyhan Belediyesi sınırlarından Çukurova Belediyesine dahil edildiği, Seyhan Belediyesinin taraf sıfatı kalmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar ve dahili davalı aleyhine açılan davanın, hazine adına ihdasen tescil edilen taşınmazın ikinci imar uygulaması ile park alanına terk edilmiş olduğu bu nedenle hazinenin bir kaybı olmayıp, eski hale ihyası mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine vekilince tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.3.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Hazine vekili Avukat .geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekilleri avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ikinci imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, taşınmazın yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dahil edildiği görülmektedir.
Davacı Hazine eldeki davada çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, ihdas parselinin ihyasını istemiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı Seyhan Belediyesi sınırları içerisinde kalmadığı ve anılan belediyenin bu nedenle de taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek davalı Seyhan Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına biçiminde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, diğer istekler yönünden de davanın reddine karar verilmiş ise de; sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanaksız hale geldiği ve sicilin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmiş olup, ihdasen oluşan dava konusu parsel kapsamında kalan yer yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur
Hal böyle olunca, imar işlemlerinin idari yargı yerinde görülüp kesinleşen davalar ile iptal edildiği ve sicilin dayanağının kalmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davacı Hazinenin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 11.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.