Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5047 Esas 2016/6575 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5047
Karar No: 2016/6575
Karar Tarihi: 22.06.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5047 Esas 2016/6575 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Şikayetçiyi arayarak kendisini askerlik arkadaşı olarak tanıtan sanık, gömü altın bulduğunu beyan etmiş ve şikayetçinin altınları almak amacıyla buluşarak 25.000 TL'yi sanığa vermiştir. Sanık, altınları getireceğini söyleyerek olay yerinden ayrılmıştır. Dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi kanuna aykırı bulunmuştur. Bu nedenlerle hüküm bozulmuş, ancak kararda geçen kanun maddesi (5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi) detaylı ve açıklayıcı bir şekilde belirtilmemiştir.
15. Ceza Dairesi         2014/5047 E.  ,  2016/6575 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : .... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, şikayetçiyi arayarak kendisini askerlik arkadaşı olarak tanıtıp gömü altın bulduğunu beyan ettiği, bunun üzerine şikayetçinin altınları almak amacıyla sanık ile buluşarak 25.000 TL parayı sanığa verdiği, sanığın altınları getireceğini söyleyerek olay yerinden ayrılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321.. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Hemen Ara