Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5517 Esas 2016/6568 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5517
Karar No: 2016/6568
Karar Tarihi: 22.06.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5517 Esas 2016/6568 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, katılanı dolandırmak suçundan mahkum edilmiştir. Sanık, kendisini komiser olarak tanıtarak banka hesabının bir kişi tarafından ele geçirildiğini söyleyip, hesapta bulunan parayı kendi verdiği hesap numarasına yatırmasını istemiş, katılan ise sanığa güvenerek 6.000 TL para yatırmıştır. Dosya kapsamına göre, paranın tamamı sanığın ... Bankası hesabına yatırılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi kanuna aykırı bulunarak hüküm bozulmuştur. Kanun maddesi olarak, TCK'nın 157/1, 52/2, 53
15. Ceza Dairesi         2014/5517 E.  ,  2016/6568 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın, katılanı arayarak kendisini komiser olarak tanıttığı ve banka hesabının bir kişi tarafından ele geçirildiğini söyleyerek hesapta bulunan parayı kendi verdiği hesap numarasına yatırmasını istediği, katılanın sanığa güvenerek 6.000 TL para yatırdığı, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiş olup, banka esktresine göre, paranın tamamının sanığa ait ... Bankası hesabına yatırılmış olması, ...bank ve ... bankaları ATM"lerinden çekilen paraların ise sanığın ... Bankasında bulunan hesabına ait para olması, ATM"den para çekilmesi nedeni ile dekontların araştırılmasına gerek bulunmadığı ve sanığın ifadesinde, hesabın kendisine ait olduğunu ikrar etmesi karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321.. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara