Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, Hazine"ye ait 1066 (94) parsel sayılı 1092 m²"lik taşınmazın davalı Seyhan Belediyesi tarafından yapılan imar uygulaması ile 5342 ada 1 sayılı imar parselinde Hazine adına pay tescil edildiğini, daha sonra diğer davalı Adana Büyükşehir Belediyesi"nce imar düzenlemesi yapıldığını, bu uygulamalar sonucunda da 1066 sayılı kadastral parselin sınırları içinde park alanı oluşturulduğunu, ancak anılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil ile eski hale iade, olmazsa tazminat isteklerinde bulunmuş, bilahare dava konusu taşınmazın yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinnde kaldığını belirterek, anılan belediyenin de davaya dahil edilmesini istemiştir.
Davalılar ve dahili davalı, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Seyhan Belediye Başkanlığının taraf sıfatı kalmadığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı ve dahili davalı bakımından 1066 sayılı parselin ikinci uygulamada park alanında kaldığı, Hazinenin zararının bulunmadığı eski hale ihya ve terditli oalarak açılan tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, kadastral parselin ihyası, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka birçok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ikinci imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, taşınmızın yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dahil edildiği görülmektedir.
Davacı Hazine eldeki, davada çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası, olmazsa tazminat istemiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı Seyhan Belediyesi sınırları kapsamından çıkarıldığı ve anılan belediyenin bu nedenle de taraf sıfatının kalmadığı gözetilerek davalı Seyhan Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına biçiminde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktu
Ancak, diğer istekler yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanaksız hale geldiği ve sicilin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmiş olup, ihdasen oluşan dava konusu parsel kapsamında kalan yer yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, imar işlemlerinin idari yargı yerinde görülüp kesinleşen davalar ile iptal edildiği ve sicilin dayanağının kalmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davacı Hazinenin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.