Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1089 Esas 2011/2327 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1089
Karar No: 2011/2327
Karar Tarihi: 02.03.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1089 Esas 2011/2327 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz incelemesi sonucunda, dava konusu taşınmazların kıyı kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davacının talebinin reddedildiği belirlendi. Ancak yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 Sayılı Yasa'nın 36. maddesine eklenen 36/A maddesi uyarınca, yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği hükme bağlandığından, yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılması gerektiği kararlaştırıldı. Ayrıca, davada kendisini vekille temsil ettirilen davalı lehine avukatlık ücreti tayin edilmesi hususu, hak düşürücü sürenin hukuki niteliği ve yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği hususları gözetilerek değerlendirileceği belirtildi ve karar bozuldu. Kanun maddeleri ise 6099 Sayılı Yasa'nın 16. maddesi ve 3402 Sayılı Yasa'nın 36. maddesi ile eklenen 36/A maddesi olarak belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2011/1089 E.  ,  2011/2327 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SİLİVRİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/07/2007
    NUMARASI : 2006/613-2007/481

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Silivri 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 23.07.2007 gün ve 2006/613 esas 2007/481 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 01.03.2010 gün ve 1374-2215 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
    Asıl ve birleşen dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların kıyı kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Gerçekten de, 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda keşfen saptanan kıyı-kenar çizgisine göre, taşınmazın kıyı dışında kaldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Davacı hazinenin öteki temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
    Ancak, yargılama sırasında yürürlüğe giren 19.01.2011 tarih ve 6099 Sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36.maddesine eklenen 36/A maddesinde;"... Yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği.." hükmünün getirilmiş olması karşısında,yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılması da doğrudur.
    Öte yandan; kural olarak davacının davasında haksız çıkmış olması halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması yanında vekille temsili halinde avukatlık ücretine hak kazanacağı açıktır.
    Ne var ki, genel kuralın istisnası olarak hak düşürücü sürenin hukuki niteliği, yerleşik yargıtay kararları ve yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği hususları birlikte gözetilerek, davada kendisini vekille temsil ettirilen davalı lehine avukatlık ücreti tayin edilip edilemeyeceğiniin 6099 Sayılı Yasa hükümleri de gözetilerek değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır.
    Anılan husus karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonunda anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin HUMK"nun 440.maddesi uyarınca kabulüne,Dairenin 01.03.2010 günlü kararının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 23.07.2007 günlü 2006/613 esas 2007/481 karar sayılı kararının açıklanan nedenden ötürü HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Hemen Ara