15. Ceza Dairesi 2014/591 E. , 2016/6526 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (değişen suç vasfı nedeniyle dolandırıcılık)
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (4 kez)
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar ... ve ... ile temyiz incelemesi dışındaki ..."in ..."dan gelerek katılanlar ..., ... ... ve ..."ın köylüsü olup, hakkında beraat kararı verilen ..."i de aracı kılmak suretiyle, öncelikle köylünün güvenini kazanmak için tanık İbrahim"den parasını vermek suretiyle hayvan satın aldıkları, daha sonra katılan ..."den 51 tane, ...’dan 4 tane, ...’den 40 tane ve...’den 11 tane koyun aldıkları, ancak parasını daha sonra vereceklerini söyleyerek katılanları oyaladıkları, hayvanları sanık ..."in götürdüğü, sanık ... ile ..."in ise bankadan para geleceğini söyleyerek katılanların yanında bekledikleri, daha sonra katılanlar ... ve ..."yi ..."da bir müddet oyaladıktan sonra ortadan kayboldukları şeklindeki olayda;
Katılanların uğradıkları zarar miktarlarına göre sanıkların cezalarında hakkaniyete uygun bir bireyselleştirme yapılarak, daha fazla zarara uğrattıkları katılanlara yönelik eylemleri nedeniyle orantılı biçimde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların atılı suçu işlemediklerine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/06/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.