Davacı, kayden maliki olduğu 220 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, müdahale olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.03.2011 Salı günü saat 9.20 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın davacıya ait çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme müdahale ettiğinin belirlenmesi suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle hükmün ONANMASINA,
Ne var ki, davacı yararına dava dilekçesinde belirtilen ve itiraza uğramayan dava değeri üzerinden avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken keşfen saptanan ancak yargılama aşamasında harcı tamamlanmayan değer üzerinden fazla vekalet ücreti takdiri doğru değildir.
Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.