Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakan babası S.. E..’ün, mirastan mal kaçırmak amacıyla 12360 parsel sayılı taşınmazını muvazaalı satış işlemi ile davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle miras payı oranında mirasçıları adına tescili isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, miras bırakanın, mirasçısı olmayan davalıya yapmış olduğu temlikin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olmadığı belirlenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davacının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, dava dilekçesinde gösterilen dava değeri üzerinden davada vekille temsil edilen davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesi gerekirken, keşfen belirlenen ve fakat yargılama aşamasında harcı ikmal edilmeyen değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlere hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.