Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/870 Esas 2011/1605 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/870
Karar No: 2011/1605
Karar Tarihi: 16.02.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/870 Esas 2011/1605 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı oğul, ortak miras bırakan annesinin 1 numaralı bağımsız bölümünü aldıktan sonra davayla karşı karşıya kalmıştır. Davacılar, annelerinin kandırılarak hileye düşürüldüğünü iddia ederek tapu iptali- tescil istemişlerdir. Mahkeme, taşınmazın davalıya devrinin hile sonucu gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak daha önce aynı nedenle açılmış bir davanın reddedilerek kesinleştiği ortaya çıktığından, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri HUMK'nın 428. maddesidir.
1. Hukuk Dairesi         2011/870 E.  ,  2011/1605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EDREMİT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 28/01/2010
    NUMARASI : 2008/153-2010/39

    Taraflar arasında görülen davada:
    Davacılar, ortak miras bırakan annelerinin 4875 sayılı parseldeki 1 numaralı bağımsız bölümünü davalı oğluna devrettiğini, işlemin miras bırakanın kandırılıp hileye düşürülmesi sebebiyle geçersiz olduğunu, miras bırakanın sağlığında aynı nedenle açtığı davadan davalının baskısı ile vazgeçirildiğini ileri sürerek payları oranında tapu iptali- tescil istemişlerdir.
    Davalı, derdestlik ve kesin hüküm itirazında bulunmuş, esas bakımından da davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın davalıya devrinin hile sonucu gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı  tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alında. Dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedildi,  gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, ""hile"" hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 4875 sayılı parseldeki 1 numaralı meskenin davacılar ile davalının ortak miras bırakanları G.A. adına kayıtlı iken, adı geçenin bu taşınmazın intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini 22.09.2004 tarihli resmi akitte oğlu S.ye satış suretiyle temlik ettiği; daha sonra ""hile"" iddiasına dayanarak S. aleyhine 18.05.2007 tarihinde 2007/231 esas sayılı iptal-tescil davası açtığı, ancak yargılama sırasında davasından feragat ettiği ve feragat nedeniyle davanın reddedilip derecattan geçmek suretiyle 10.01.2011"de kesinleştiği; G..A.."ın 05.02.2008"de ölümüyle, geride kızlar H.. ve N..ile oğlu S.."nin kaldığı anlaşılmaktadır.
    Bu kez H.. ve N.., muris annelerinin hile ile kandırılıp 1 numaralı meskeninin elinden alındığını ileri sürerek kardeşleri S.. aleyhine eldeki davayı açmışlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Ne varki, muris G..tarafından Sabri aleyhine aynı hukuki nedenle açılan 2007/231 es.s. dava reddedilerek kesinleştiğine göre, anılan davanın, G.."in halefi sıfatıyla H.. ve N.. tarafından açılan eldeki dava bakımından kesin hüküm teşkil ettiği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek kabul edilmesi doğru değildir.
    Davalının, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
     

    Hemen Ara