Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, kayden miras bırakanları adına kayıtlı 141 ada 93 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün Adapazarı Belediye Encümeninin 9.7.1998 tarih ve 877 sayılı kararı gereğince İmar Yasasının 18. maddesi uyarınca şuyulandırma işlemine tabi tutularak muhtelif ada ve parseller oluşturulduğunu, imar işleminin idari yargı yerinde (Sakarya 1.İdare mahkemisinin 1998/529-601 E-K sayılı ilamı ile) iptal edildiğini ileri sürerek kadastral parselin ihyası ile iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı Belediye ve Tapu Sicil Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur.
Bir kısım davalılar, çekişmeli taşınmazların dayanağını oluşturan işlemin idari yargıda iptal edildiğini, gereğinin yapılması gerektiğini bildirmişlerdir.
Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Birleşen davalar, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden,eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden davacıların miras bırakanları adına kayıtlı 141 ada 93 parsel sayılı taşınmazın Adapazarı Belediye Encümeninin 9.7.1998 tarih 877 sayılı kararı gereğince İmar Yasasının 18. Maddesi uyarınca şuyulandırılarak muhtelif ada ve parsellere gitiği, imar işleminin Sakarya 1.İdare Mahkemesinin 1998/529 esas- 1990/ 601 karar sayılı ilamı ile iptal edildiği, davacıların kadastral parselin ihyası isteğiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, bir kısım imar parsellerinin de davacılar adına kayıtlı olması nedeniyle reddiyle, davalılar adına kayıtlı imar parsellerindeki payların iptali ile 1339 ada 2 sayılı imar parselinde birleştirilerek davacılar adına tesciline karar verilmişse de; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek iptal kararının kesinleştiği, böylece imar parselleri ile ilgili sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü ve sicil kaydının illetten mücerret hale geldiği sabit olup, yeniden kadastral çap ve mülkiyet durumuna dönülmesi gerektiği gözetilmeksizin davacılara imar parselleri üzerinde pay verilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Hal böyle olunca, davacıların kadastral parsellerinin kapsamı içinde kalan davalılar adına kayıtlı imar parselleri yönünden sicilin dayanağının kalmadığı dikkate alınarak kadastral mülkiyet durumunun yeniden ihyasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.