Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakan A..’ın kayden maliki olduğu 301 ada 1 parsel sayılı taşınmazı ve M....mahallesi, E...Sanayi .. sok, No: . adresindeki yeri davalının haksız kullandığını, 1 parsel için mirasçı A..İ... ile davalı arasında yapılan kira sözleşmesine kendisinin ve diğer mirasçıların muvafakatinin bulunmadığını ileri sürüp elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazı sözlü kira sözleşmesine göre kullandığını, kira bedelini ödediğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi olduğu, kiralanın tahliyesine yönelik davanın HUMK.nun 8/2. maddesi, 1. fıkrası gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı tarafından süresinde temyiz etmiş olmakla, tetkik hakimi
E..S...’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi olduğu, davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazlardan 301 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacının miras bırakanı A..K..adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, davaya konu adresi belirtilen 4 nolu yer bakımından mülkiyet bilgilerini içerir çap (tapu) kaydının dosya içinde yer almadığı, davalının sözlü kira sözleşmesi ile bir kısım mirasçıdan taşınmazı kiraladığını savunduğu anlaşılmaktadır.
Davacının, sözlü kira sözleşmesinin elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazları için tüm iştirakçilerin katılımını gerektirdiği, dolayısıyla geçersiz olduğunu ileri sürerek Türk Medeni Yasasının 683. maddesine dayalı, mülkiyet hakkı sahibi olarak elatmanın önlenmesi istekli eldeki davayı açtığı görülmektedir.
Gerçekten de, taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesinin bulunmaması durumunda davanın haklı ve geçerli bir nedene dayandığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Ne var ki, somut olayda, işin esası bakımından her hangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan ilk oturumda mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir.
Hal böyle olunca; mahkemece işin esasının incelenmesi, dava konusu taşınmazların mülkiyet bilgilerini içerir çap( tapu) kayıtlarının eksiksiz getirtilmesi, taraf delillerinin toplanması, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kiralananın tahliyesi olarak nitelendirilip yazılı olduğu üzere görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
Tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.