Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1975 Esas 2016/6290 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1975
Karar No: 2016/6290
Karar Tarihi: 15.06.2016

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1975 Esas 2016/6290 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/1975 E.  ,  2016/6290 K.

    "İçtihat Metni"

    Dolandırıcılık suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1 ve 53 maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/01/2010 tarihli ve 2009/164 esas, 2010/12 sayılı kararına yönelik temyiz istemi üzerine bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/07/2012 gün ve 2011/262178 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiş, Dairemizin 19/03/2014 gün ve 2012/12590 Esas 2014/5209 sayılı kararıyla temyiz talebinin süreden reddine karar verilmiştir.
    6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nın 308.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
    Dairemizin 19/03/2014 gün ve 2012/12590 Esas 2014/5209 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    Sanığın, hüküm tarihinde cezaevinde olması nedeniyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanık ve müdafinin temyiz taleplerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
    Sanığın, bankaya para yatırmaya gelen katılanın yanına giderek, kendisinin banka görevlisi olduğu izlenimini uyandırarak, katılanın ağabeyinin kendisini aradığını, parayı yatırması konusunda kendisine yardımcı olacağını ancak ağabeyinin bir yerden daha alacaklı olduğunu söylediğini beyan edip, katılanda bulunan 10.500 TL parayı aldığı ve katılanı ağabeyinin parasını almak amacıyla ... Halıcılık isimli iş yerine gönderdiği, katılanın sanığın tarif ettiği yere giderek ... Halıcılık isimli bir iş yeri olmadığını anlayıp bankaya geri döndüğünde, sanığın bankada olmadığını gördüğü, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara