Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları M.’in, 62 ve 8 nolu parsellerdeki paylarını mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğullarına temlik ettiğini ileri sürerek, payları oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, 8 nolu parselin bağış yoluyla adlarına tescil edildiğini, 62 nolu parseli ise bedelini ödeyerek satın aldıklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “... Çekişme konusu 8 nolu parselin bağış sureti ile devredildiği, bağış"ın geçerli işlemlerden olup, 1-4-1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı gözetilerek bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, diğer parsel yönünden ise belirtilen İnançları Birleştirme Kararında dile getirilen ilkeler doğrultusunda mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli ve yeterli görülmediği, buna göre kararda belirtilen ilkeler gözetilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerinin toplanıp, miras bırakanın gerçek amacının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerektiği ” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak 8 nolu parsel yönünden davanın reddine, 62 nolu parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan soruşturma ile miras bırakanın diğer mirasçılarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı biçimde temlik yaptığı saptanmak suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.
Ne var ki; dosya içeriğinden kabul kapsamına alınan 62 nolu parselde kat irtifakı kurulduğu, birinci kat, 1 numaralı meskenin davalı İ. Ç.., birinci kat, 2 numaralı meskenin davalı A.. Ç.., ikinci kat, 3 ve 4 numaralı meskenlerin miras bırakan M..Ç., zemin kat, 5 numaralı meskenin davalılar ile dava dışı O. Ç. adına paylı mülkiyet olarak kayıtlı oldukları görülmektedir. Bu durumda davalılar adına kayıtlı olan veya paydaşı bulundukları bağımsız bölümlerin tapularının miras bırakandan intikal eden pay gözetilmek suretiyle iptali ile davacıların miras payları oranında tescile karar verilmesi gerekirken, halen miras bırakan ile 3. kişilerin de paydaş olduğu bağımsız bölümlerin kabul kapsamına alınması doğru değildir.
Kabule göre de; dava konusu taşınmazlar davalılar adına kayıtlı 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler ile 5 nolu bağımsız bölümdeki paylar olduğu halde, 62 parselin tümü dava dava konusu yapılmış gibi değerlendirilip, onun üzerinden davacı yararına avukatlık parası verilmesi isabetsiz olduğu gibi, davalı yararına hangi miktar üzerinden avukatlık parasına hükmedildiğinin açıklanmaması da doğru değildir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.