15. Ceza Dairesi 2014/5827 E. , 2016/6184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157, 52/1-2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir kişinin şikayetçi ...’ı arayarak "Abi gelecektin, ne oldu, söz vermiştin, gelip altınları görecektin" dediği, şikayetçinin "Ne altını" diye sorması üzerine şahsın "... bulmuştuk, sana anlatmıştım ya, gelip görecektin, gelmedin" dediği, bunun üzerine şahsa kim olduğunu sorduğunda adının ... olduğunu ve ...’dan aradığını öğrendiği, merak ederek altınların toplam adedini sorduğunda şahsın 827 adet altın olduğunu söylediği, bunun üzerine emin olmak için altınların fotoğrafını istediği, gelen fotoğraflarda sarı renkli altın olduğunu düşündüğü materyalleri görmesi üzerine şahısla görüşmeye devam ettiği ve tanesi 100,00 TL"den olmak anlaştıkları, olayı ..."a anlatması üzerine onun da katılmak istemesi nedeniyle ... ilçesine birlikte gittikleri, ilk gittiklerinde ...’ın amcası olarak sanığı tanıştırdığı, sanığın da evinde bulunan bir avuç dolusu altını göstermesi nedeniyle şikayetçilerin her biri 15.000,00 liradan olmak üzere toplam 30.000,00 TL ile sanığın yanına gittikleri, ancak kendilerinden 150.000,00 TL istemesi üzerine anlaşamayarak paralarla birlikte evden ayrıldıkları, ... isimli şahsın kendilerini tekrar arayarak 30.000,00 TL paranın karşılığı olan altınları vermek istediğini söylediği, bunun üzerine tekrar ilçe merkezinde bulunan çay ocağına gittikleri ve şahıslarla buluştukları, sanığın kendilerine "Parayı verin, ben altınları paketleyip geleyim" diyerek parayı alıp çıktığı, ..."ın ise bu sırada tuvalete gitme bahanesiyle yanlarından kalkıp gittiği ve bir daha da geri dönmediği anlaşıldığından, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın her iki şikayetçiden aynı anda menfaat temin etmesi nedeniyle TCK’nın 43/2. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümleri gereğince cezasının artırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.