Esas No: 2010/13306
Karar No: 2011/752
Karar Tarihi: 26.01.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13306 Esas 2011/752 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANAMUR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2009
NUMARASI : 2006/61-2009/163
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu 165 parselde 7 nolu bağımsız bölümün satışı için davalı O.."a vekaletname verdiğini, sonrasında satıştan vazgeçtiğini, aradan uzun süre geçtikten sonra eşi ile O..arasında aile sorunları çıkınca zarar vermek amacıyla kasıtlı olarak daha önce verilen vekaletname kullanılarak taşınmazın sırasıyla diğer davalılara temlik edildiğini, davalılarında vekil ile elve işbirliği içinde olduklarını ileri sürerek tapu iptal ve tescil ya da tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar M. ve Ş.., iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı O.. ise davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacının 25.07.1997 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiği davalı O.."ın bu vekaletnameyi kullanmak suretiyle çekişme konusu 7 nolu bağımsız bölümü 21.12.2005 tarihinde davalı M.."a satış suretiyle temlik ettiği, ondanda 8.2.2006 tarihinde diğer davalı Ş.."ye devredildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, her nekadar vekalet görevi kötüye kullanılarak temlikin yapıldığını, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini iddia etmiş ise de, davalılar M.. ve Ş.. hakkında ileri sürülen iddialar kanatlanamadığından iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, davada iptal tescil isteğinin yanında, taşınmazın satışından kaynaklanan bedele ilişkin tazminat isteği de bulunmaktadır.
Gerçekten de; vekil O.. ile davalı M.. arasında imzalanmış 21.12.2005 tarihli adi yazılı belgede, taşınmazın 30.000,00 TL bedelle satıldığı, 25.000,00 TL nin elden ödendiği, geri kalan 5.000,00 TL nin vekil O.."ın banka hesabına yatırılacağı kararlaştırılmış, her ikisinin banka hesap hareketlerinden aynı tarihte bakiye 5.000,00 TL nin yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Öyleyse, vekil O.. ile davalı M. arasındaki 21.12.2005 tarihli belgenin aslının getirtilmesi, davacının tazminat isteği de değerlendirilmek suretiyle, bir karar verilmesi gerekirken, bu iddia yönünden araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın bu talebin de reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları bu nedenle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.