Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4979 Esas 2016/6174 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4979
Karar No: 2016/6174
Karar Tarihi: 13.06.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4979 Esas 2016/6174 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/4979 E.  ,  2016/6174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 157, 43/1, 62, 52/2-son, 51 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Sanığın, yolculuk sırasında tanıştığı şikayetçiye ... milletvekilinin yanında çalışması nedeniyle iş bulabileceğini söylediği, aradan bir müddet geçtikten sonra da onu arayarak kendisine iş bulduğunu, termik santraline servis şoförü olarak kadrolu göreve atanacağını, aylığının 1.600,00 TL olacağını, lojman ve ikramiyesinin bulunduğunu, 2.500,00 TL"yi göndermesi karşılığında şikayetçiye işbaşı yaptıracağını söylediği, şikayetçinin ise ancak 1.500,00 TL gönderebileceğini beyan ederek 14.01.2009 tarihinde ... PTT ... şubesine 650,00 TL, 15.01.2009 günü ise ... PTT şubesine 750,00 TL gönderdiği, sonrasında ise şikayetçiyi arayıp işinin tamam olduğunu, 10-15 gün süreliğine Suriye"ye gideceğini söyleyip ortadan kaybolduğunun iddia edildiği olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Yargıtay CGK’nın 16.04.2013 tarih ve 2012/15-1407-2013/140 sayılı kararında da belirtildiği üzere; dolandırıcılık suçlarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için kanunda suç olarak tanımlanmış eylemin değişik zamanlarda en az iki kez gerçekleştirilmesi gerekeceği; suçun unsuru olan veya ilk hareketin devamı niteliğindeki hareketler ile ilk suçun tamamlanmasından sonra yapılan ve tek başına suçun tüm unsurlarını üzerinde taşımayan eylemler nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağından hareketle somut olayda; sanığın, başlangıçta planladığı senaryonun gereği olarak, istediği miktarı alabilmek için işe yerleştireceğini söylemesi üzerine şikayetçinin 1.500,00 TL gönderebileceğini belirtmesinden sonra bunu tek defada değil de, peyder pey göndermesi yeni bir dolandırıcılık suçunun sonucu olarak elde edilen yararlar olmayıp, sanığın ilk başta oluşturduğu ve katılanı yanıltan hileli davranışların sonucunda oluşması nedeniyle gerçekleşme şekli ve eylem bütünlüğü içinde tek bir dolandırıcılık suçunun oluştuğunun kabulünde zorunluluk bulunduğundan TCK’nın 43/1. maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı, ancak bu hususun aynı kanunun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerekeceği gözetilmeden, zincirleme suç hükümlerince uygulama yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
    2-Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi,
    3-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/1. maddesinin (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu yönünden hiçbir şekilde uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara