Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1312 Esas 2016/6158 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1312
Karar No: 2016/6158
Karar Tarihi: 13.06.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1312 Esas 2016/6158 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, katılandan 25,000 TL borç para aldıktan sonra geri ödemediği için dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, yapılan incelemede hileli bir hareketinin bulunamayacağı ve suç işleme kastıyla hareket etmediği sonucuna varılmıştır. Bu sebeple, sanık beraat etmelidir.
Kanun maddeleri:
- TCK 157/1, 52/2, 51: dolandırıcılık suçuna ilişkin maddeler
- CMK 223/2-a, c: mahkumiyet ve beraat sebepleri
- CMUK 321: hükümlerin bozulması ve yeniden yargılama prosedürü.
15. Ceza Dairesi         2016/1312 E.  ,  2016/6158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, katılandan annesinin hasta olduğunu söyleyerek 25.000 TL borç para almasına rağmen bu parayı katılana iade etmediği, böylece dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Bu hukuksal olgular ışığında somut olay değerlendirildiğinde; katılanın, sanıkla kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı, sanık ifadesinde; müteahhit olan sanığın zamanında inşaatı bitirmemesi nedeniyle sözleşme gereği kendisine gecikme kira bedeli ödediğini, bahse konu bu paranın da, bu kira bedeli olduğunu belirttiği, katılanın ise, sanığın kendisinden borç para aldığını ve ödemediğini ifade ettiği dikkate alınarak, sanığın, katılana yönelik hileli bir hareketinin bulunmadığı ve suç işleme kastıyla hareket edilmediği, sanıkla katılan arasında, söz konusu paranın veriliş amacı ve ödenip ödenmemesi ile ilgili hukuki bir ihtilaf bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın, 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a, c maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara