Esas No: 2010/13461
Karar No: 2011/610
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13461 Esas 2011/610 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ŞİŞLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2010
NUMARASI : 2009/629-2010/455
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 8715 ada 8 parsel sayılı taşınmazına davalılara ait 9 nolu parseldeki binanın yaklaşık 8 m2"lik bölümünün taşkın olduğunu ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur.
Davalılar, binanın 30 yıl önce inşa edildiğini tecavüzün imar uygulaması ile oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, müdahalenin imar uygulaması ile oluştuğu gerekçesiyle mahkeme veznesine depo edilen 8.430.-TL"nın davalılara ödenmesi ile elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı, dosya incelendi, duruşma istemi değer yönünden reddedilerek, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 8715 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davacı, 8715 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ise davalılar adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, müdahalenin imarla oluşup oluşmadığı yönünden yeterli araştırma yapılmadığı gibi davalıların imar öncesi kadastral parselde hak sahibi olup olmadığı araştırılmaksızın bilirkişice yıkım ve onarım masrafı olarak belirlenen 8.430.-TL"nın mahkeme veznesine yatırılması doğru değil ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak, bir kimsenin yargılama giderlerinden sorumlu tutulması için dava açılmasına sebebiyet vermemesi koşuldur. Mahkemece, her nekadar tecavüzün imar uygulaması sonucu gerçekleştiği kabul edilerek bu neticeye varılmış ise de, diğer koşulların yanında davalıların yargılama giderlerinden sorumlu olmaması için imar öncesi kadastral parselde mülkiyet veya korunması gerekli bir kişisel haklarının bulunması gerekir. Bu durumda, imar uygulaması bir kamu tasarrufu olduğundan davalıların yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, yeterli araştırma yapılmaksızın bedele hükmedilmiş ise de davacının temyiz etmediği gözetilerek yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmaması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.