Yanlar arasında görülen tapu iptali ve terkin davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekillerince yasal süre içerisinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma istemi değerden reddedildi,gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, 3621 sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptal ve sicil kaydının kütükten terkini isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Silivri Kadastro Mahkemesinin 14.12.1998 tarih ve 1989/34 E. 1998/38 K. sayılı kararı gereğince nizalı 52 ada 23 nolu parselin 519 m²"lik bölümü yönünden, H.B.A.mirasçılarının tutunduğu tapu kaydı kapsamında kaldığı ve bu bölümün H. B.A.mirasçıları adına tesciline karar verildiği, anılan bu kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 12.03.2002 tarih ve 2001/685 E. 2002/1790 K. sayılı kararı ile onandığı ve Mahkemece kesinleşme kararı verilmesi üzerine, 52 ada 23 nolu parselin 519 m2"lik bölümünün H.B. A. mirasçıları adına Kadastro Mahkemesi kararı gereğince 301 ada 100 parsel nosu ile 12.12.2003 tarihinde tapuya tescil edildiği ve aynı tarihte anılan parselin davalılara satış yoluyla devredildiği görülmektedir.
Davacı Hazine, 19.04.2005 tarihinde çekişme konusu 301 ada 100 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı ve tapusunun iptal ile sicil kaydının tapu kütüğünden terkini istemiyle eldeki davayı açmış, Mahkemece taşınmazın yapılan uygulama neticesinde bilirkişi raporları gereğince kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nevarki, Silivri Kadastro Mahkemesinin yukarıda belirtilen dava dosyasında nizalı 52 ada 23 nolu parselin kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bölümleri yönünden Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin bozma kararı bulunduğu görülmekle, Kadastro Mahkemesinde görülen davadaki kıyı kenar çizgisi belirlemesi ve kapsamının eldeki davada değerlendirilmesi gerekeceği açıktır.
Hal böyle olunca, Silivri Kadastro Mahkemesinin bozma kararı sonrası 2003/4 E.2009/5 K sayılı dava dosyasının bu yönü ile eldeki davayı etkileyeceği ve sonucunun beklenmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.