Resmi belgede sahtecilik - Dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1682 Esas 2015/2238 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1682
Karar No: 2015/2238
Karar Tarihi: 22.06.2015

Resmi belgede sahtecilik - Dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1682 Esas 2015/2238 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlamalarıyla yargılandığı davada, dolandırıcılık suçundan beraat etmiştir. Sanığın aldığı mallar karşılığı sahte senet verdiği ortaya çıkmış, ancak senedin önceden doğan borç nedeniyle sonradan düzenlendiği ve dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Ancak, sanık resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla ilgili olarak beraat etmiştir. Sanığın, senedin sahte olduğunu bilmediği savunmasına rağmen, borçlunun imzasının sahte olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesi ve fıkrası uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle, hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesi ve fıkrası, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi.
21. Ceza Dairesi         2015/1682 E.  ,  2015/2238 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    I-Sanığın dolandırıcılık suçundan beraatine dair hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere; önceden doğmuş bir zarar veya bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından, dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı, somut olayda da; sanığın aldığı mallar karşılığı suça konu sahte senedi verdiğinin anlaşılması karşısında senedin önceden doğan borç nedeniyle sonradan düzenlendiği ve dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından sonucu itibariyle verilen beraat kararı doğru olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II-Sanığın resmi belgede sahteciliği suçundan beraatine dair hükme yönelik temyiz itirazına gelince;
    Sanığın alacaklı ve ilk ciranta, ..."ın keşidecisi olduğu 13/10/2006 tanzim, 30/06/2007 düzenleme tarihli 1900 TL bedelli senette borçlu imzasının keşideciye ait olmadığının anlaşılmasına, sanığın senedin sahte olduğunu bilmediğini, mal alışverişi sonucu ... tarafından bizzat verilmese de bahse konu senedin alacaklı kısmı boş ancak miktarı yazılı ve imzalı şekilde katılanın adresine kargo ile gönderildiğini, kendisinin de borcuna karşılık senedi cirolayarak katılana verdiğini savunmasına, tanık ..."ın ise sanığı tanımadığına, sanıkla herhangi bir alışverişinin olmadığına ilişkin beyanına göre ve bilirkişi raporunda da ... adına atılı imzanın onun eli ürünü olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın savunmasının hayatın olağan akışına uygun bulunmaması ve senedi ne şekilde elinde bulundurduğunu ispatlayamamasına göre, 5237 sayılı TCK.nun 204/1. madde ve fıkrası uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara