Mala zarar verme - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/867 Esas 2016/5274 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/867
Karar No: 2016/5274
Karar Tarihi: 24.05.2016

Mala zarar verme - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/867 Esas 2016/5274 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/867 E.  ,  2016/5274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mala zarar verme
    HÜKÜM : Beraat

    Mala zarar verme suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Sanıkların, olay günü sabah 08:00 sıralarında katılanlara ait serendiyi yanıcı bir madde dökmek suretiyle yakarak mala zarar verme suçunu işledikleri iddia edildiği olayda; olay anını gördüğünü belirten ve aynı zamanda katılanların gelini olan tanık ...’in kollukta alınan ifadesinde, sanıklardan ...’nin elinde bulunan kırmızı bidon içerisindeki sıvıyı serpiştirdiğini gördüğünde diğer odaya geçerek eşini aradıktan sonra mutfağa geri döndüğünde sanıkların ortadan kaybolduklarını söylemesine rağmen, savcılık ile mahkemedeki beyanlarında bu kez bidonun Şükrü’de olduğunu ve sıvıyı serpiştirdiğini, hatta serendinin yüksek olması nedeniyle ...’nin ...’yü kaldırdığını, odaya gidip döndüğünde ise sanıkları fındık bahçesinden aşağı kaçarken gördüğünü belirterek çelişkiye düşmesi yanı sıra, bozma ilamından sonra yapılan keşif sırasında ise tamamen farklı olarak, bu kez ...’nin elindeki bidonla sıvıyı serpiştirdiğini, ...’nün de onu kaldırdığını söyleyerek tüm beyanlarıyla çelişkiye düşmesi, aynı şekilde yangın yerinden elde edilen artıkların yanıcı ve hızlandırıcı maddelerden herhangi birini ihtiva etmediğini mütalaa eden 14.12.2006 tarihli ekspertiz raporu ile tanık ...’in beyanlarının örtüşmemesi, yine itfaiye amirliği tarafından düzenlenen yangın raporunda, yangının ... tarafından saat 08:55’de ihbar edildiğinin belirtilmiş olması da göz önünde
    bulundurulduğunda, tanık ...’in 08:00-08:30 sıralarında meydana geldiğini söylediği yangını itfaiyeye ya da jandarmaya haber vermeyip, telefonla eşine bildirmesi, eşinin ise yardım istememesinin hayatın olağan akışına ters düşmesi, kaldı ki tanığın keşif sırasındaki ifadesinde, serendinin altınının çoğunun odunla kaplı olması nedeniyle görüş mesafesinin de uygun olmadığını belirtmesi yanında, olay tarihinde 53 yaşında olan katılanın 130 metre mesafeden sanıkların konuşmalarını duymasının teknik olarak mümkün olmaması ile tanığın ailesi olan katılanlarla sanıklar arasında husumet bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle bozma ilamı doğrultusunda verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit görülmediği gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan tarafından yapılan beraat kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 24.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara