Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ,eski hale iade ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı Y.. A.Ş. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım, eski hale iade ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davalılardan EPDK yönünden açılan davanın yargı yeri farklılığı, başka bir ifade ile davanın idari yargının görevinde kaldığı gerekçesi ile reddine, keza kendisine husumet tevcih edilen B... Holding adında bir elatan tüzel kişilik saptanamadığı, yine M....A.Ş nin de bir elatma olgusunun saptanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, Y... Hidroelektrik Ür.ve Tic. A.Ş. Hakkında açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten de; B... Holding ile Makyol... A.Ş. Hakkında açılan davadaki tazminat isteği bakımından daha önce davalı Y... A.Ş tarafından bedel ödenmek suretiyle davacının zararı karşılandığından isteğin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. O halde, davalı Y... A.Ş nin tüm, davacının ise öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak davalı olarak husumet kendisine yöneltilen Y... A.Ş , diğer davalı EPDK nun taşeronu sıfatıyla elatma olgusunu gerçekleştirmiş bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla dava konusu eylemin haksız fiil niteliğinde olduğu gözetildiğinde taşeron şirket ile birlikte sorumlu tutulması gerekeceği sabittir. Buna göre, EPDK yönünden iddianın içeriğine göre eylemi 2577 sayılı Yasanın 2. maddesinde belirtilen hallerden hiç birisine uygun bulunmadığından davalı Y...A.Ş ile birlikte sorumlu tutulması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi,davacı çekişmeli taşınmaz içindeki duvarın yıkımını istemiş olmasına karşın mahkemece bilirkişi raporunda B ve C harfleri ile gösterilen bölümde kalan kısmın yıkımına karar verilmiş olması da doğru değildir.
O halde, teknik bilirkişi raporunda belirtilen B ve C nin dışında kalan ve kuzeye doğru uzayan taralı olarak gösterilen duvar kısmının da yıkılmasına karar verilmesi gerekirken değinilen bu hususlar gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan bu nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.