15. Ceza Dairesi 2014/1039 E. , 2016/5179 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık Ö.. E.. ve sanık M.. A.. müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın sanık Ö.. E.."i olaydan önce tanıdığı, sanık ......"ün suç tarihinden önce katılanı arayarak bir arkadaşının ev kazısı yaparken altın bulduğunu, 2 kg altın için 15.000 TL para istediklerini, birlikte alalım, satarız dediği, katılanın kabul ederek ...... İlçesine geldiği, burada sanığın katılanı deli taklidi yapan sanık M.. A.. ve ona hakim olmaya çalışan abisi olduğunu söylediği kimliği tespit edilemeyen..... isimli şahıs ile tanıştırdığı, bu sırada sanık ...."un cebinden çıkardığı bir kısım altını katılana verip sonrasında hemen geri aldığı, akabinde katılanın ...."e geri dönüp 15.000 TL hazırlayarak yeniden ...."a geldiği, burada sanık ...ve ..... isimli şahısla buluştuğu, ....."nın katılana bizim deli oğlan iyice delirdi, parayı görmeden altınları vermiyor, sen parayı ver ben altınları alıp getireyim dediği, katılanın yanında getirdiği parayı..... isimli şahsa verdiği ve ....."nın da altınları alıp gelme bahanesiyle olay yerinden ayrıldığı, bir süre sonra sanık......"ün de ......."ya bakma bahanesiyle olay yerinden ayrıldığı ve bir daha geri gelmediği, sanıkların bu şekilde fikir ve eylem birliği içinde dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların savunmaları, katılan beyanı ile dosya kapsamına göre, sanıkların üzerlerine atılı suçu işledikleri anlaşılmakla, mahkemenin sanıkların mahkumiyetine yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık Ö.. E.."in hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık M.. A.. müdafinin suçun sübutuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin c bendinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.