Yanlar arasında görülen "elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne" ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının kayden maliki olduğu 1979 ada, 13 parsel sayılı taşınmazın tamamını, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın açık otopark olarak kullandığı belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalının ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere ecrimisil; taşınmazı haksız olarak elinde bulunduran kimsenin mülkiyet sahibine (malikine) ödemekle yükümlü bulunduğu, en azı kira geliri en çoğu mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatıdır. Mahkemece de, bu ilke gözetilerek ecrimisil hüküm altına alınmıştır. Ne varki, mahkemece ecrimisilin belirlenmesi amacıyla 3 ayrı keşif yapıldığı,keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarında aylık kullanım bedellerinin farklı belirlendiği, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve hükme esas alınan rapora neden itibar edildiği açıklanmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Kabule göre de; ecrimisil isteği bakımından dava değerinin 20.000,00.-TL, elatmanın önlenmesi isteği bakımından da bozma üzerine keşfen belirlenen 345.400,00.-TL, değer üzerinden peşin nispi harcın alındığı, keşfen taşınmazın değerinin 345.400,00.-TL., ecrimisilin ise 43.623,00 -TL. olarak kabul edilerek, mahkemece elatmanın önlenmesine ve keşfen belirlenen ecrimisilin tahsiline karar verildiği halde sadece hükmedilen ecimisil miktarı üzerinden nispi karar ve ilam harcı alındığı görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK"nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından (04.03.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanunu"nun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca mahkemece üç kişiden oluşacak uzman bilirkişi heyeti ile yeniden keşif yapılarak öncelikle ecrimisil bakımından rapor alınması, aylık kullanım bedelinin belirlenmesinde esas alınan kriterlerin, emsalleri de gözetilerek tartışılması, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi hükme esas alınan rapora neden itibar edildiğinin hüküm yerinde açıklanması, öte yandan çekişme konusu taşınmazda elatılan yerin keşfen belirlenen değeri ile hükmedilen ecrimisil toplamı üzerinden karar ve ilam harcı alınması gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.