Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı bulunduğu .. parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın kendisine ait olduğunu, davalılar ile aynı katta kaldıklarını, ancak davalıların rahatsızlık verdiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının .. parselde sahip olduğu payın yarısını satın aldıklarını, zemine bağlı mütemmim cüz niteliğindeki evde eşit hakka sahip olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, taraflar arasındaki satışın arza ilişkin olduğu, muhdesatı karşılamadığı, davalının taşınmazdaki evde mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı, ana taşınmazın satış suretiyle devrinin devir alana ev üzerinde ayni hak sağlamayacağı ve evde paydaş kılmayacağı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli .. sayılı parselin bahçe niteliği ile davacı, davalı İlhan ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, taşınmazın üzerinde 2 katlı binanın yer aldığı, binanın zemin katında dava dışı kişinin oturduğu, zemin üstündeki bölümde de davacı ile davalıların ikamet ettikleri; tapu kaydında çekişmeli binanın davacı tarafından yaptırıldığı şerhinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu binanın arzın mütemmim cüzü olduğu, kayıttaki şerhin sahibine sadece kişisel hak bahşedeceği, mülkiyet hakkı sağlamayacağı, davalının davacıdan pay satın almakla arzın mütemmim cüzü olan binada da hak sabihi olacağı kuşkusuzdur.
Diğer taraftan, taşınmazda tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluştuğu iddia edilmediğine, davacının taşınmazda çekişmesiz kullandığı bir bölüm bulunduğuna, davalı G.."in ise eşi olan davalı İ.. ile birlikte ve İ.."a teban taşınmazı kullandığı belirlendiğine göre, eldeki davanın dinlenebilir olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.