Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine, ihdasen adına tescil edilen 1054 nolu kök parselin imar uygulamalarına tabi tutulduğunu, ancak anılan uygulamaların idari yargıda iptal edildiğini ileri sürerek imar öncesi duruma dönülmesini, aksi takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Hazine adına uygulama sırasında ihdas edilen 1054 numaralı parselin işlem gördüğü imar uygulamasının idare mahkemesi kararı ile iptal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten de çekişmeli taşınmazların öncesini teşkil eden 1054 sayılı taşınmazla ilgili olarak yapılan imar uygulamasına dair işlemin idari yargı yerinde iptal edildiği saptanarak çekişmeli taşınmazların sicil kaydının yolsuz tescil halini aldığı mahkemece gözetilmek suretiyle eski kadastral parsele dönülmesine(ihyasına) karar verilmiş olması kural olarak doğrudur.
Öte yandan, imar uygulamasının kamusal tasarruf olduğu ve davalı gerçek kişi R.. C.."ın yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı açık ise de; davayı ilk celsede kabul etmediği için lehine avukatlık ücreti tayin edilmemiş olmasında da bir isabetsizlik yoktur.
O halde davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ve Çukurova Belediyesi ile davalı R.."in temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, ihyasına karar verilen kök parselin bir kısmı park alanında kalsa dahi, imar işleminin İdari Yargıda iptal edilmesiyle, bu işlemin kapsadığı tüm uygulamanın iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin taşınmazın tamamen ihyası yerine kısmen ihasına karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan,mahkeme kararının infaz edilebilmesi için son imar düzenlemesi ile oluşan ve ihdas parselinin kapsamı içerisinde kalan imar parsel kayıtlarının iptaline de karar verilmesi gerekirken, sadece ihdas parselinin ihyasına karar verilmekle yetinilmesi de doğru değildir.
Hazinenin temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 5.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.