Taraflar arasındaki davadan dolayı Bayramiç Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 09.12.2010 gün ve 2010/169 esas 2010/270 karar sayılı hükmün Düzelterek Onanmasına ilişkin olan 9.5.2011 gün ve 4893-5598 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı; ..... Köy Tüzel Kişiliği adına kayıtlı .. parsel sayılı taşınmazın köy ihtiyar heyetinin karakol binası yapılması şartıyla davalıya bağışlanması yönünde aldığı karara istinaden 24.12.1992 tarihinde 5 TL sembolik bedel mukabilinde davalıya temlik edildiğini, ancak karakol binası yapılmadığı gibi aksine köyde bulunan karakolunda Bayramiç merkeze çekildiğini, şartın yerine getirilmediğini ileri sürerek 18.10.2010 tarihinde eldeki davayı açmış davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine; davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı belirtilerek, avukatlık parası yönünden düzeltilerek onanmıştır.
Bilindiği üzere; bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (m.. Ş..) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece BK"nun 241. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de aynı yasanın 244/3 maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri istiyebilir.
Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tesbiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca amacın gerçekleşmiyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren B.K"nun 246. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rucu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur.
Öte yandan Borçlar Kanunun borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümleri; koşullu veya mükellefiyetli bağışlarda da gözden uzak tutulmamalı, 107. maddede sayılan özel haller dışında, sözleşmeden dönme hakkının kullanılabilmesi için mütemerrit duruma düşen bağışlanana işin özelliğine ve hayatın olağan akışına uygun bir süre tanınmalıdır.
Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmazın davacı köy tüzel kişiliği tarafından sembolik bedelle ve karakol binası yapılmak şartıyla davalı hazineye temlik edildiği dosya kapsamı ile sabit olup, bu haliyle anılan temlikin koşullu bağış niteliğinde bulunduğu, geçen süre zarfında da koşulun yerine getirilmediği kuşkusuzdur. Eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan; Yiğitler Köyünde bulunan kararol komutanlığının lağ edildiğine dair Çanakkale İl Jandarma Komutanlığınca, il makamına 28 Şubat 2005 tarihinde yazı yazıldığı, davanın da 18.10.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazın davalıya temlikinin koşullu bağış olması sebebi ile Borçlar Yasasının 246. maddesi değerlendirilerek davanın süresinde açılıp açılmadığının saptanması, bu hususta tarafların gösterecekleri tüm delillerin toplanması, davanın süresinde açılıp açılmadığı belirlenirken anılan sürenin bağışta öngörülen yükümlülüğün yerine getirilmesinde haklı sebebin kalmadığının anlaşıldığı tarihten ve bu halin bağışlayan tarafından öğrenilmesinden itibaren başlayacağının gözden uzak tutulmaması, toplanacak delillerin toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının, karar düzeltme isteğinin HUMK."un 440. maddesi hükmü uyarınca kabulü ile Dairenin 09.05.2011 tarih, 2011/4893 Esas, 2011/5598 karar sayılı düzeltilerek onama kararının ortadan kaldırılmasına, mahkemenin 09.12.2010 tarih, 2010/169 Esas-2010/270 karar sayılı kararının açıklanan gerekçelerle 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.