Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/31855 Esas 2016/4925 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/31855
Karar No: 2016/4925
Karar Tarihi: 16.05.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/31855 Esas 2016/4925 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2013/31855 E.  ,  2016/4925 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ...... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık


Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine yönelik hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın ev almak istediği, bu amaçla kendisine yardımcı olmasını istediği eniştesi ....."in emlakçılık yaptığını bildiğini sanık ...."ü aradığı ve şikayetçiye yardımcı olmasını istediği, bunun üzerine şikayetçinin sanık ....."ün yanına gittiği, sanık ......"ün de yine emlakçılık yapması nedeniyle tanıdığı sanık ...... aracılığıyla sanık ......"ın kiralamış olduğu mülkiyeti ...... ait olan evi şikayetçiye gösterdiği, daha sonra emlakçılık yapan sanık ......"nın devreye girdiği sanık ....."ın da kendisine ait olmadığını bile bile başkasına ait evi kendisine ait gibi hareket ederek suça konu evi şikayetçiye satarak ondan 18.000 TL parayı alarak her üç sanığın aralarında paylaştıkları iddia olunan olayda;
1-Sanık ..... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın eksik incelemeye ve suçsuz olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılıp yerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar ....., ..... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
a-Sanık ...... yönünden,
Olay tarihinde emlakçılık yapan sanık ....."ün suça konu evin sanık ....."a ait olmadığını bilerek katılanı dolandırmak kastıyla sanık ...."in eylemine iştirak ettiğine dair cezalandırılmasına yönelik kesin, kuşkuya yer bırakmayacak nitelikte yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
b-Sanık...... yönünden,
Sanığın hüküm tarihinden sonra 26.07.2013 tarihinde vefat ettiğinin UYAP" tan temin edilen 14.05.2016 tarihli nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK.nun 64/1.maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Hemen Ara