Esas No: 2013/31681
Karar No: 2016/4899
Karar Tarihi: 16.05.2016
Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/31681 Esas 2016/4899 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanık A.. U.."un, bir suretle ele geçirdiği keşidecisi ... Gıda şirketi olan suça konu çeki sahte olarak imzalayıp, doldurmak suretiyle ticari alışveriş sonucunda katılan İ.. Ş.."e verdiği, suça konu çekin bankaya ibrazında yetkili temsilcisinin değişmesi nedeniyle imza uyumsuzluğu bulunması nedeniyle ödemenin yapılmaması nedeniyle sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; Şekerbank’ın 19.02.2008 tarihli yazılarında, çek kayıp çalıntı bildirimin bulunmadığının belirtilmiş olmasına rağmen, aynı bankanın 09.09.2008 günlü yazılarında ise, ödemeden men talimatının bulunduğunun bildirildiği ve 14.09.2006 tarihi itibariyle keşideci olarak görünen .. Zeytincilik şirketinin yetkili temsilcisinin, E.. K.. olarak değiştiğinin belirlenmesi ile şikayetçi vekilinin dilekçesinde borca mahsuben suça konu çekin verildiğini beyan etmesi yanı sıra UYAP üzerinden yapılan incelemede, H.. K..’ın ortaklıktan ayrılmasından sonra bu şekilde imzalanan çeklerle ilgili bir çok kamu davasının bulunduğunun anlaşılması ve failin önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağının anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, sanık ile şikayetçinin beyanlarına yeniden başvurularak, suça konu çekin hangi tarihte ve alacağa karşılık verildiği, aralarında açık hesap bulunup bulunmadığı ile önceden doğan borca karşılık verilip verilmediği ve alışverişin yapıldığı sırada çek verilip verilmeyeceği konusunda aralarında anlaşıp anlaşmadıkları hususlarının sorulması ile verildiği tarihe ilişkin ticari belgelerin getirtilerek çekin hangi tarihte ve önceden doğan borç karşılığında mı yoksa sonradan mı verildiğinin tespit edilmesi, yine Şekerbank’a müzekkere yazılarak, suça konu çeke ilişkin ödemeden men talimatı verilip verilmediği, verildiyse kimin tarafından verildiği ve buna ilişkin belgelerin bulunup bulunmadığı ile kayıtlarına bunu işleyip işlemedikleri ve suça konu çekin kendilerine ait orijinal çek olup olmadığı ile bu şekilde imza uyumsuzluğu nedeniyle ödemesi yapılmayan benzer çeklerin bulunup bulunmadığı hususlarının sorulması yanında şirketin diğer yetkilileri ve ortakları olan E.. K.. ve Ş.. P.. ile U.. Y..’ın ifadelerine başvurulup, suça konu çekin kendileri tarafından verilip verilmediği, orijinal ve çalıntı olup olmadığı ile ödemeden men talimatı veya kayıp ya da çalıntı ihbarında bulunup bulunmadıkları sorularak, çekteki yazı ve imzaların bu kişilere ait olmadığı ile çekin orijinal olup olmadığı veya sahte ise iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla uzman bilirkişiden rapor alınması ile çekin verildiği tarihleri kapsayacak şekilde keşideci şirkete ait ticari defter ve belgelerinin temin edilerek çekin ellerinden çıkıp çıkmadığının belirlenmesi ve şirketin bu şekilde çek hesaplarının bulunduğu bankalardan, şirket yetkililerinin imzasının taklit edilmesi nedeniyle ödemeyi yapmadıkları çeklerin bulunup bulunmadığı hususlarının sorulması sonucunda, çekin ne şekilde sahte olduğu veya orijinal ise keşidecisinin elinden ne şekilde çıktığı ve önceden doğan borca karşılık verilip verilmediği hususlarının kesin olarak belirlenmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, TCK’nın 158/1-f-son maddesine göre adli para cezasının, aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel gün birim sayısı üzerinden belirlenip, artırım ve indirimlerin yapılmasından sonra elde edilen sonuç gün birim sayısının, 20-100 TL arasında tespit edilecek bir gün karşılığı para miktarı ile çarpılması suretiyle tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle para cezasının yanlış hesaplanması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 16.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.