Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/33009 Esas 2016/4896 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/33009
Karar No: 2016/4896
Karar Tarihi: 16.05.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/33009 Esas 2016/4896 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan TCK’nın 157, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûm edilmiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak verdiği kısmi iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Sanığın, katılanı yurtdışına gönderme vaadi ile aldatıp ondan uçak ve diğer masraflar için 8.000,00 TL para alarak kendisine yarar sağlaması şeklindeki eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkeme kararı bozularak, adli para cezasının belirlenmesinde yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi kanuna aykırı bulunmuştur. Kararda, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden hükmün bozulması, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: TCK’nın 157, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak verdiği kısmi iptal kararı, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi, aynı kanunun 322. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2013/33009 E.  ,  2016/4896 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 157, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140-2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle koşullarının oluşması halinde bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın, katılanı yurtdışına gönderme vaadi ile aldatıp ondan uçak ve diğer masraflar için 8.000,00 TL para alarak kendisine yarar sağlaması şeklindeki eyleminin, dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, sanık hakkında uygulanan adli para cezasına ilişkin sırasıyla “120 gün”, “100 gün” ve “2.000,00 TL" adli para cezası terimlerinin çıkarılarak yerlerine sırasıyla "5 gün", “4 gün” ve “80,00 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara