Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/14641 Esas 2012/1535 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14641
Karar No: 2012/1535
Karar Tarihi: 16.02.2012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/14641 Esas 2012/1535 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, miras bırakanları olan M.A.M.'nin malik olduğu taşınmazların davalı oğullarına muvazaalı temlik edildiğini ileri sürerek tapu iptali, tescil veya tenkis isteğinde bulundu. Mahkeme, temliki işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Ancak, dava konusu diğer taşınmazın ölünceye kadar bakım akdi ile temlik edilmesi üzerine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun l.4.l974 gün ve l/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı'nın uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddedilmesine karar verdi. Bakım akitlerinin ivazlı akitlerden olup, tenkise konu olamayacağına da değinildi. Kararda geçen kanun maddeleri B.K.m.5ll, B.K.m.5l4 ve B.K.m.l8'dir.
1. Hukuk Dairesi         2011/14641 E.  ,  2012/1535 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AMASYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 02/02/2011
    NUMARASI : 2009/457-2011/36

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları M.. A..M.."nun malik olduğu 29 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını vekil aracılığı ile davalı oğlu M.."a satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini, M.."ında taşınmazı diğer davalı oğluna devrettiğini, ayrıca miras bırakanın .. parsel sayılı taşınmazını da davalı oğluna ölünceye kadar bakım akdiyle muvazaalı temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali, tescil veya tenkis isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, temliki işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil veya tenkis isteklerine ilişkin olup mahkemece temlike konu 29 parsel sayılı taşınmazın ½ payı yönünden işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalı M. A.’nin de durumu bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu belirlenmek suretiyle davacıların miras payları oranında davanın kabulüne, karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
    Ancak, dava konusu .. parsel sayılı taşınmazın miras bırakan tarafından davalı oğlu m..’a ölünceye kadar bakım akdi ile 26.02.1987 tarihinde temlik edildiği görülmektedir.
    Bilindiği üzere, ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. (B.K.m.5ll).Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlu suda bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.5l4).Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması,yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
    Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır.(B.K.m.l8).Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun l.4.l974 gün ve l/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
    Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
    Somut olaya gelince, miras bırakanın, 23.11.2008 tarihinde öldüğü, sağlığında bakım görevinin yerine getirilmediğine dair bir iddiada bulunmadığı, ayrıca temlik dışı mallarının da olduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapıldığında, çekişme konusu 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden, miras bırakanın tüm mal varlığı gözetildiğinde ve davaya konu diğer .. parsel sayılı taşınmaz ile ilgili davanın kabulü de dikkate alındığında, temliki işlemin makul ölçülerde kaldığı ve muvazaadan söz edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Diğer taraftan ölünceye kadar bakım akitleri ivazlı akitlerden olup, tenkise de konu olamaz.
    O halde .. parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu üzere kabul kapsamına alınmış olması doğru değildir.
    Davalılar vekilinin değinilen yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara