Ankara Ceza Avukatı Web Sitesi - Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1403 Esas 2016/4737 Karar Sayılı İlamı

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1403 Esas 2016/4737 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1403
Karar No: 2016/4737
Karar Tarihi: 11.05.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1403 Esas 2016/4737 Karar Sayılı İlamı

Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dolandırıcılık davasında, sanıkların beraatlerine karar verilmiştir. Ancak, sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezasının miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu kanun maddelerince öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, hükümler diğer yönleri incelenmeden bozulmuş, ancak sanıklar hakkındaki kamu davası gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e, 66/1-4, 67/4 maddeleri; 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi; 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321 ve 322. maddeleri; ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8 maddesi.

15. Ceza Dairesi 2016/1403 E. , 2016/4737 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ..... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlerine yönelik hükümler, katılan vekili, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezasının miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 66/1-4, 67/4. maddelerinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin, dava zamanaşımını kesen en son işlem olan önceki mahkumiyet hükmünün kurulduğu 25.09.2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşılmakla sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince ayrı ayrı BOZULMASINA, ancak; 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinde verilen yetkiye dayanılarak; sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle TCK"nın 66/1-e ve 67 ile 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.