Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak miras bırakan babaanneleri Ü. D."ın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak 2263 ada 1 parsel sayılı taşınmazını davalı F."nin kayınpederi olan dava dışı H.."a satış suretiyle devrettiğini, bu şahsın parselasyon işlemi yaptırdıktan sonra 2 parça taşınmazı ayrı ayrı davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, F.. ve S.."nın taşınmazları tevhit ettirerek yaptırdıkları binada bağımsız bölüm maliki olduklarını ileri sürerek, davalılar üzerindeki bağımsız bölümlerin tapularının iptali ile payları oranında adlarına tescilini, davalı F.. 25 nolu bağımsız bölümü 3. kişiye devrettiğinden belirlenecek olan değerin payları oranında satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı F.."den tahsili isteminde bulunmuşlardır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.1.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat B.. O. ile temyiz edilenler vekili Avukat S. E. B. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil ve tazminat isteklerine ilişkin olup, mahkemece iptal-tescil ve tazminat isteklerinin kabulü yönünde kurulan hükümde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Davalı S.."nın tüm, davalı F."nin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine..
Ancak, çekişme konusu 2263 ada 1 parsel sayılı taşınmazın öncesini teşkil eden . ada . parsel sayılı taşınmazın miras bırakan Ü. D. tarafından 22.3.1978 tarihinde davalı F."nin kayınpederi olan H. Ç."a satış suretiyle temlik edildiği, temlikten sonra H. Ç."un taşınmazı üç parçaya ifraz ederek oluşan müfrez parsellerden .. nolu parseli yeniden mirasbırakan Ürke"ye 34 nolu parselin davalı Sıdıka"ya ve .. nolu parseli davalı F."ye 21.5.1982 tarihli akitle ve satış yoluyla temlik ettiği, daha sonra . . ve .. nolu müfrez parsellerinin dava dışı Çorlu Belediyesine ait 53 nolu parselle birlikte tevhit edilerek . ada 1 parselin oluştuğu ve davalı F."nin 2263 ada 1 parseldeki belediyeye ait payı satın alarak kendi payı ile birleştirdiği, bundan sonra davalıların dava dışı yüklenicilere yaptıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca taşınmaz üzerine yapılan binada bağımsız bölümlerin maliki oldukları görülmektedir.
Bu durumda davalı F."nin Belediye"den satın aldığı ve miras bırakandan intikal etmeyen pay gözetilmeksizin Fevzi üzerindeki bağımsız bölümlerin tamamı üzerinden iptal kararı verilmiş olması doğru değildir.
Buna göre, mirasbırakandan gelen payla Belediyeden gelen payın oluşan bağımsız bölümlere hangi oranda yansıdığı belirlenerek bu oran üzerinden davacıların miras payı miktarında iptal ve tescil ile tazminata karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davalı F."nin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 24.1.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.