Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu .. ada .. parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak davalı şirketle Y.. İşlet Devret modelince özel eğitim ve öğretim tesisi yapımını öngören kira sözleşmesi imzalandığını, ancak kira bedelleri ve emlak vergilerinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, davalının elatmasının önlenmesine ve ödenmeyen kira bedellerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, bir savunma getirmemiştir.
Dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “… yerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, denetime elverişli rapor alınması, çekişmeli taşınmazın yer aldığı idari sınırların belirlenmesi, yetki hususunun buna göre değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen biçimde bir araştırma yapılmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve alacak isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Ne varki, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, bozma gereklerinin yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Nitekim, mahkemece verilen önceki karar, Dairece; taşınmazın aynına ilişkin davaların HUMK’nun 13/1 maddesi (6100 Sayılı HMK 12/1. maddesi) uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği, anılan maddedeki “taşınmazın bulunduğu yer” ifadesinden taşınmazın il veya ilçe idari sınırları bakımından fiilen bulunduğu yer olduğu, yoksa tapuda kayıtlı yer olmadığı vurgulanarak, anılan hususun tespiti bakımından yerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, denetime elverişli rapor alınması ve yetki hususunun buna göre değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi bakımından bozulmuş, mahkemece keşif yapılmaksızın yeniden yetkisizlik kararı verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, anılan yetki kuralı kesin ve kamu düzeniyle ilgili olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen (kendiliğinden) gözetilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, yerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, denetime elverişli rapor alınması, çekişmeli taşınmazın yer aldığı idari sınırların tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve bozma gereklerinin eksiksiz olarak yerine getirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken anılan husus gözardı edilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.