Esas No: 2013/30425
Karar No: 2016/4527
Karar Tarihi: 09.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30425 Esas 2016/4527 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanık hakkında verilen hükümde para cezasının taksitlendirildiği sırada TCK’nın 52. maddesinin 4. bendi yerine, aynı maddenin 2. bendinin gösterilmesi mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olarak görülmüştür.
Sanığın, şikâyetçiye ait dükkana giderek kendisini Edremit devlet hastanesinde görev yapan Doktor ... olarak tanıtıp, eşinin de doktor olduğunu belirterek, dört adet altın bileklik satın almak istediğini ve bileklikleri eşine gösterdikten sonra beğenmesi halinde satın alacağını söyleyerek 1.500,00 TL değerindeki 4 adet altın bilekliği ödeme yapmadan alıp ayrıldığı, ardından katılan Cevdet’in hastaneden yaptığı araştırmada, bu isimde bir doktorun görev yapmadığını öğrendiği anlaşıldığından, eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.