Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30303 Esas 2016/4420 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/30303
Karar No: 2016/4420
Karar Tarihi: 05.05.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30303 Esas 2016/4420 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2013/30303 E.  ,  2016/4420 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d, 62, 52/2, 53/1-2-3 maddeleri geeğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, katılanın sahibi olduğu, ... Oto Ticaret firmasından banka kredisi ile araç satın aldıktan sonra firma tarafından düzenlenen ve aracın rehinli olduğunu gösteren suça konu faturanın üzerinde rehinli ibaresi olmayacak şekilde sahtesini düzenledikten sonra bu belge ile, Trafik Tescil ve Denetleme Şubesine müracaat ederek araca ilişkin “rehin şerhi olmayan” ruhsat aldığı akabinde bu ruhsatla aracı 3. kişiye sattığı, kredi veren bankanın verdiği kredi karşılığında araca rehin konulmaması sebebiyle söz konusu krediyi katılan"dan tahsil ettiği olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, atılı suçu işlemediğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    1-Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
    2-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla " 30 gün”, " 25 gün” ve ""500 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak yerine, sırasıyla " 5 gün", " 4 gün” ve “80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi yine hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara