Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/628 Esas 2022/17332 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/628
Karar No: 2022/17332
Karar Tarihi: 23.11.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/628 Esas 2022/17332 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların tehdit ve kasten yaralama suçlarının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları olarak kabul edilmesi gerektiği ve sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği belirtilmiştir. Sanıkların farklı suçlardan ayrı ayrı kamu davası açılmış olsa da eylemin bölünemeyeceği göz önüne alınarak sanıkların cezalandırılmaları gerektiği belirtilmiştir. Ancak, bazı hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması CMK.nın 225/1. maddesine aykırı hareket olduğu için bu husus göz önünde bulundurularak ceza verilmemesi gerektiği ifade edilmiştir. Dosyada yer alan olaylar da ayrıntılı bir şekilde aktarılmıştır. Sanıkların, katılana darp ve tehdit eylemlerinde bulunduğu, kişiyi hürriyetinden yoksun kıldığı ve ayrı suçlar olarak değerlendirilmeyeceği belirtilmiştir. Mahkeme kararı, sanıkların cezalandırılması gerektiğini belirten 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerini açıklayan 109/2, 109/3-b ve 29. maddelerine atıfta bulunmuştur. Hüküm ise, haksız tahrik indirimi uygulanması ile eksik ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur.
8. Ceza Dairesi         2020/628 E.  ,  2022/17332 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜMLER : Beraat


    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanıkların işlemiş oldukları "tehdit" ve "kasten yaralama" suçlarının "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçunun unsurları olarak kabul edilmesi gerekeceği ve ayrı ayrı kamu davası açılmış olsa da eylemin bölünemeyeceği nazara alındığında; sanıklar ..., ... ile ... hakkında "kasten yaralama", sanıklar ... ile ... hakkında "tehdit" suçlarından ayrıca hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmek suretiyle CMK.nın 225/1. maddesine aykırı hareket edilmiş ise de, hükümlerin açıklanması sırasında bu husus gözetilerek ceza verilmesine yer olmadığına kararları verilebileceği dikkate alınarak yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre; katılan ...'un sanıklardan ...'ın eşiyle aynı iş yerinde çalıştığı, olay tarihinden yaklaşık 10 gün önce katılanın, sanık ...'e mesaj çekerek sanık ...'ın eşi ile cinsel ilişkiye girdiğini söylediği, sanık ...'in de bu durumu mesajları da göstererek sanık ...'a anlattığı ve "kendisini dövmeyin anadan doğma soyun, merkezde gezdirin soranlara da namuslu bir kadına iftira atanlara bedeli budur deyin " şeklinde sözler söylemek suretiyle sanık ...'ı azmettirdiği aynı gün sanık ...'ın bu eylemin meydana getirdiği hiddet ve şiddetli eylemin etkisi altında diğer sanıklar dayısı ... ile kardeşi ... ile birlikte işyerine gittikleri katılanla olayı konuşmak için kendilerine ait araca bindirdikleri, seyir halinde iken sanıklar İsmail ve Süleyman'ın katılanı yumrukla darp ettiği ve götürdükleri piknik alanında da katılanı araçtan indirerek dövmeye devam ettikleri ayrıca sanıkların, katılana işini bırakıp Orhaneli'ni terk etmesini terk etmediği takdirde gördükleri yerde döveceklerini söylemek suretiyle tehdit ettikleri, katılanın amcasının oğlu olan tanık ...'un piknik alanına gelmesi üzerine sanıkların gelmiş oldukları araca binerek uzaklaştıkları olayda, her ne kadar katılan, sanıkların
    arabasına kendi rızası ile binmiş ise de, araç ile seyir halinde iken sanıklardan birinin katılanın elinden tutup diğer sanığın da katılana vurduğu, katılanın ellerinin tutulması nedeniyle hareket edemediği ve piknik alanına zorla götürüldüğü anlaşılmakla, sanıkların eyleminin, kül halinde cebir kullanmak suretiyle birden fazla kişiyle birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu, tehdit ve yaralamanın 5237 sayılı TCK.nın 109/2. maddesinde düzenlenen suçun unsurları olduğu, ayrı suçlar olarak değerlendirilmeyeceği bu nedenle sanıklar ... ile ...'ın aynı Kanunun 37/1. maddesi delaletiyle 109/2, 109/3-b maddeleri, sanık ...'ın 37/1. maddesi delaletiyle 109/2, 109/3-b, 29. maddeleri ve sanık ...'in ise 38//1. maddesi delaletiyle 109/2, 109/3-b maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kabule göre de;
    Sanıklar ... ile ...'e karşı katılandan kaynaklanan haksız bir fiil bulunmaması nedeniyle şartları oluşmadığı halde sanıklar hakkında haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
    Yasaya aykırı, katılan vekili ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.














    #########

    Hemen Ara