Sahte özel belgeyi bilerek kullanmak - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1076 Esas 2015/1996 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1076
Karar No: 2015/1996
Karar Tarihi: 15.06.2015

Sahte özel belgeyi bilerek kullanmak - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1076 Esas 2015/1996 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, sahte özel belgeyi bilerek kullanmak suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun belirlediği kuralların göz önünde bulundurulması gerektiği ve sanığın suçunun kanun tarafından yasaklanmış olması nedeniyle bozma kararı verilmiştir. Kararda, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun \"Kapsam\" başlıklı 2. maddesinin, \"elektronik haberleşme hizmetlerinin yürütülmesi ve elektronik haberleşme alt yapı ve şebekesinin tesisi ve işletilmesi ile her türlü elektronik haberleşme cihaz ve sistemlerinin imali, ithali, satışı, kurulması, işletilmesi, frekans dahil kıt kaynakların planlaması ve tahsisi ile bu konulara ilişkin düzenleme, yetkilendirme, denetleme ve uzlaştırma faaliyetlerinin yürütülmesi bu Kanuna tabidir\" hükmü yer almaktadır. Ayrıca, kanunun 56. maddesi, kişinin rızası dışında tesis edilen aboneliklerin kullanılamayacağını belirtmektedir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun içeriğine yönelik detaylı ve açıklayıcı bilgi sunmaktadır.
21. Ceza Dairesi         2015/1076 E.  ,  2015/1996 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte özel belgeyi bilerek kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak:
1-10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun "Kapsam" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında "elektronik haberleşme hizmetlerinin yürütülmesi ve elektronik haberleşme alt yapı ve şebekesinin tesisi ve işletilmesi ile her türlü elektronik haberleşme cihaz ve sistemlerinin imali, ithali, satışı, kurulması, işletilmesi, frekans dahil kıt kaynakların planlaması ve tahsisi ile bu konulara ilişkin düzenleme, yetkilendirme, denetleme ve uzlaştırma faaliyetlerinin yürütülmesi bu Kanuna tabidir" hükmü yer almakta olup aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasının a bendinde, abone; "bir işletmeci ile elektronik haberleşme hizmetinin sunumuna yönelik olarak yapılan bir sözleşmeye taraf olan gerçek ya da tüzel kişiyi", abonelik sözleşmesi; "İşletmeci ile abone arasında akdedilen ve işletmecinin bir bedel karşılığında dönemsel ya da sürekli olarak bir hizmeti yerine getirmeyi veya mal teminini üstlendiği ya da her ikisini birden kapsayan sözleşmeyi", h bendinde elektronik haberleşme; "elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesini, gönderilmesini ve alınmasını," ii bendinde ise radyo televizyon yayını; "karasal, kablo, uydu ve diğer ortamlar üzerinden, şifreli veya şifresiz olarak kitle haberleşmesi amacıyla yapılan ve bireysel iletişim hizmetlerini kapsamayan görüntü ve/veya ses iletimi" olarak tanımlanmış olması karşısında; somut olayda sanığın katılanın kimlik fotokopisi ile ücretli ... televizyon içerik hizmetleri sözleşmesini katılan adına sahte düzenleyerek abonelik tesis etmekten ibaret eyleminin hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiş,
Kabul ve uyulamaya göre de;
2-Sanığın, 05.11.2010 tarihli celsede ..."e olan tüm borcunu ödediğini, katılanın zararlarını da karşıladığını savunması karşısında; suç nedeniyle herhangi bir somut zararın bulunup bulunmadığının araştırılmasından sonra ertelemeye göre daha lehe sonuç doğuran hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin değerlendirilmesi gerekirken, suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında engel teşkil eden sabıkası bulunmayan sanık hakkında “katılanın zararının giderilmediğinden” bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53/4. maddesi uyarınca anılan Yasanın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 15.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

Hemen Ara