Esas No: 2021/13391
Karar No: 2022/17331
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/13391 Esas 2022/17331 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2021/13391 E. , 2022/17331 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın eşine silahla tehdit suçu işlediği ve cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanmasına dayanak alınan mahkumiyet hükmü, TCK'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu ile TCK'nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçlarına ilişkin olduğu için, 5271 sayılı CMK'nın 253/3. maddesi uyarınca uyarlama yargılaması yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, sanığın bilinen adresine yapılan meşruhatlı davetiyede yasal ihtarın tam olarak yer almadığı ve yokluğunda yargılama yapılarak 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranıldığı belirtilmiştir. Bu nedenlerle, hükümlerin bozulması ve ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla yeniden değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 106/2-a maddesi ile 170/1-c maddesi hükümleri de açıkça belirtilmiştir. Ayrıca, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik, 5271 sayılı CMK'nın 253/1. maddesi uyarınca, TCK'nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı hatırlatılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanmasına dayanak alınan ilama konu mahkûmiyet hükmünün 5237 sayılı TCK.nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit ve TCK.nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçlarına ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik, 5271 sayılı CMK.nın 253/1. maddesine göre, TCK.nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması nedeniyle somut olayda 5271 sayılı CMK.nın 253/3. madde ve fıkrasının ikinci cümlesinin uygulanma imkanının ortadan kalktığı, bu nedenle de sanık hakkında sözü edilen hakaret ve tehdit suçlarından mahkumiyet içeren ilam yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre hükümlerin açıklanıp açıklanamayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
1) Sanığın suç tarihinde tartıştığı eşi olan mağdureye sinirlenerek silah ile evin antresinde havaya bir el ateş etmesi şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanunun 170/1-c maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
2) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra hükmün açıklanmasını gerektiren koşulların oluşup oluşmadığının tespiti bakımından sanığın adına çıkarılan ve "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, duruşma açılmasını müteakip, gelmediği takdirde duruşmaya devam edilerek hükmün
açıklanacağına ilişkin" ihtarını da içeren meşruhatlı davetiyenin tebliğ edilmesi gerekirken, sanığın bilinen adresine yapılan meşruhatlı davetiyede ''Mazeretiniz olmadığı halde duruşmaya gelmediğinizde CMK.nın 176/2. maddesi uyarınca zorla getirileceğiniz ihtar olunur.'' şerhi düşülerek, yokluğunda yargılama yapılmak suretiyle 5271 sayılı CMK.nın 196. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri gereğince, ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 23.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.