1. Hukuk Dairesi 2013/13763 E. , 2013/18279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakanı ..."ın, 186, 187, 431, 775, 857, 871 parsel sayılı taşınmazlarını davalıya ölünceye kadar bakma aktiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ile tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davacının miras bırakanın evlatlığı olup murisle hiç ilgilenmediğini, murise bakım borcunu yerine getirdiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların davalıya temlikinin ivazlı olup, davalının bakım borcunu yerine getirdiği ve devrin muvazaalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.12.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
- KARŞI OY YAZISI -
Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacının miras bırakan ve eşine 1983 yılında evlatlık olduğu, ancak aralarının açık olduğu anlaşılmaktadır.
Evlatlık ve alt soyu evlat edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. (T.M.K. md.500) Miras bırakanın ölümü tarihinde evlatlık ilişkisi sürüyor durumdadır. Mirasçılıktan çıkarma ise ölüme bağlı bir tasarrufla gerçekleşir. Dosyada miras bırakanın usulüne uygun bir mirasçılıktan çıkarma tasarrufu yoktur. Davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile devredilen 6 adet taşınmaz murisin mal varlığının tamamıdır. Murisin bir parça taşınmazını devretmek suretiyle de bu bakımı gerçekleştirebileceği halde tüm taşınmazlarını davalıya temlik ettiği verilen taşınmazlarla karşılığı olan bakım borcu arasında makul sayılabilecek denge-oran bulunmadığı dolayısı ile bu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmalıdır.
Sonuç itibariyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken T.M.K. 510/2 maddesi de gerekçe gösterilerek red kararı verilmesi bozmayı gerektirir. Yukarda açıklanan nedenlerle sayın çoğunluğun onama görüşüne iştirak etmiyorum.