MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatıne ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ......"nin tıbbi mümessil olarak çalıştığı 2009 yılı başlarında iş münasebeti nedeni ile tanıdığı doktor olan müşteki ....."in, araba alacağını söylemesi üzerine, kendisine yardımcı olabileceğini belirttiği, sanığın müştekinin beğendiği 0 km.....marka aracı liste fiyatından daha uygun fiyata temin edebileceğini kendisine ifade ettiği, sanığın bu nedenle kapora olarak müştekiden elden 5.800 TL aldığı, sanığın bahsi geçen marka aracı müştekiye temin etmediği ve aldığı kapora bedelini müştekiye iade etmediği, bu sebeple sanığın haksız menfaat elde etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; müşteki ve tanık beyanları tüm dosya kapsamı dikkate alındığında sanığın araç alım satımına yönelik olarak müştekiden kapora olarak elden aldığı 5.800 TL"yi iade etmediği, müştekinin kendisine daha sonra sanığa ulaşamadığı ve sanığın beyanlarında malvarlığı değeri olarak bahsi geçen tutardaki parayı aldığını inkar ettiği, bu nedenle sanığın eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/1 maddesindeki güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde hataya düşülerek sanığın mahkumiyeti yerine yazılı şekilde fiilin kanunda suç olarak tanımlanmış olmadığı gerekçesiyle beraatına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/04/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.