Esas No: 2020/17130
Karar No: 2022/17621
Karar Tarihi: 24.11.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/17130 Esas 2022/17621 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2020/17130 E. , 2022/17621 K.Özet:
Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan Merve vekilinin temyiz istemi reddedildi. Ancak sanığın temyiz istemi incelenirken, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle, temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK'nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunlu görülmüştür. Karar, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince bozulmuştur.
5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesi, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun, anne ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle, atılı suçun mağdurunun anne ile babası olması sebebiyle mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığını belirtmektedir.
Anayasa'nın 38. maddesi, suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınırken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 7/1. maddesinde de \"lehe kanunun uygulanması ilkesi\" benimsenmektedir.
5271 sayılı CMK'nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki \"hükme bağlanmış\" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK'nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunlu görülmüştür.
"İçtihat Metni"
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan Merve vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK.nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle, atılı suçun mağdurunun anne ile babası olması sebebiyle mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin "01.01.2020 tarihi itibariyle..... hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda .... basit yargılama usulü uygulanmaz" bölümündeki "hükme bağlanmış" ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek "lehe kanunun uygulanması ilkesi" benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün "hükme bağlanmış dosyalarda" uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki "hükme bağlanmış" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.