Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/16962 Esas 2022/3043 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16962
Karar No: 2022/3043
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/16962 Esas 2022/3043 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/16962 E.  ,  2022/3043 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.02.2021 tarih ve 2019/31 - 2021/44 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık 03.09.2014(Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçu yönünden)
    Hüküm : 1-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden; TCK’nın 314/2, 53/1-2-3, 58/9, 62/1 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
    2-Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçu yönünden; TCK’nın 37/1 maddesi delaletiyle 158/1-e-son, 43/1, 52/2, 52/4, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık ... müdafinin duruşmalı inceleme taleplerinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Katılan Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı vekilinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükümle ilgili olarak temyiz talebinin kapsamına göre vekalet ücreti ile sınırlı olduğu belirlenerek;
    Katılan Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığının silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden temyiz isteminin, bu suç yönünden doğrudan doğruya zarar görmediği, bu suç bakımından katılma hakkı ve hükmü temyiz etme yetkisi olmadığından;
    Katılan Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı vekili, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı, sanık ... müdafinin kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz istemlerinin ise;
    5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi gereğince beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin, ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi hükmü aleyhine temyiz yolu kapalı olup, sanık hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçu yönünden verilen ceza tür ve süresine göre CMK'nın 286/2-a maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğundan; 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE,
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Silahlı terör örgütüne üyelik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    İlk derece mahkemesi gerekçeli kararının 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5 ve 22. maddeleri gereğince güvenli elektronik imza ile imzalandığı belirtildiği halde, 107370 sicil numaralı mahkeme başkanı tarafından elektronik olarak imzalanmadığı anlaşılmakla, eksikliğin mahallinde giderilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğinde bu yönde bir bilgi ve belge olmamasına rağmen ilk derece mahkemesi kararının gerekçe bölümünde dosya kapsamı ile uyuşmayan biçimde, “2011 yılı Komiser Yardımcılığı sınav sorularını örgüt üyesi polis memurlarına bizzat sanığın verdiği ve örgüte ait eğitim sendikasına üye olduğu yönündeki kabuller maddi yazım hatası olarak görülmüş, diğer deliller nazara alınarak sonuca etkili bulunmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı, sanık ... müdafinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara