Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları babaları Veli"nin 17 parça taşınmazını davalı oğulları H. ve E. ile, torunu B."e satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin muvazaalı ve mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, miras bırakan tarafından davalılar H. ve B."e yapılan temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar H. ve B. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, miras bırakan V. tarafından davalılar B.ve H.’e yapılan temlikler yönünden davanın kabulüne, davalı E.’e yapılan temlik yönünden reddine karar verilmiş, karar yalnız davalılar B. ve H.tarafından temyiz edilmiştir.
Miras bırakan V. tarafından davalılar B. ve H.’e yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın anılan davalılar yönünden kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine,
Ne var ki dava, bir kısım mirasçılar tarafından miras payları oranında iptal ve tescil isteği ile açıldığına göre davacıların miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, davacılar vekilin son celsedeki terekeye iadeye ilişkin beyanına itibar edilerek tüm mirasçılar adına tescile karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalılar B.ve H.’in temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.