Esas No: 2013/25805
Karar No: 2016/4031
Karar Tarihi: 27.04.2016
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/25805 Esas 2016/4031 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ..... Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın yetkilisi olduğu ....... San. Tic. A.Ş. ile ..... Ltd. Şti. arasında ticari ilişkinin bulunduğu, sanığın .... şirketinin kurulduğu 19/12/1996 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile şirket yetkilisi seçildiği, sonrasında ise yıllar içerisinde şirket yetkilisinin değiştiği ve suç tarihinde şirket yetkilisinin ..... olduğu, sanığın şikayetçi şirket yetkilisini arayıp mal istediği karşılığında da suça konu keşideci ......... gözüken 25/06/2005 keşide tarihli 15.000 TL bedelli çeki kargo ile gönderdiği, sonrasında çek için bankada ödeme yasağı konduğu, çek üzerinde yaptırılan imza yazı incelemesinde çekin 1. ciranta konumunda bulunan kaşe üzerindeki şikayetçi ......."a ait imza dışında kalan çekin ön ve arka yüzündeki diğer imza ve yazıların sanığın ve diğer şirket yetkililerinin eli ürünü olmadıklarının tespit edildiği, şikayetçi şirket tarafından yapılan icra takibinde de imza itirazında bulunulduğu, şirket yetkilisi ....."ın da sanığın şirket yetkilisi olmadığını ve çeki kendilerinin şikayetçi şirkete göndermediklerini beyan ettiği iddia olunan olayda,
1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümün temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "sanık denetim süresi içinde kasti bir suç işlendiğinde ertelenen cezanın tamamının ceza infaz kurumunda çektirilmesine" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hükümler tesisi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkındaki hüküm fıkralarında yer alan TCK"nın 51/7. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümlerden çıkartılarak yerlerine “sanığın deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarına” paragrafının eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümün temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 Esas ve 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda mağdurun tazminat talebi olmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen sahtecilik suçundan doğan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı da gözetilerek kayden suç tarihinden önce sabıkasız olan ve cezası bu nedenle ertelenen sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı hususunun karar yerinde değerlendirilerek, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, zararın giderilmediği şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b-5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "sanık denetim süresi içinde kasti bir suç işlendiğinde ertelenen cezanın tamamının ceza infaz kurumunda çektirilmesine" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hükümler tesisi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.