Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/17370 Esas 2022/3313 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/17370
Karar No: 2022/3313
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/17370 Esas 2022/3313 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/17370 E.  ,  2022/3313 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : İzmir 13.Ağır Ceza Mahkemesinin 19.11.2018 tarih ve 2018/240- 2018/587 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme
    Hüküm : Sanık hakkında TCK'nın 314/2, 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'ın 62/1 ve 53. maddeleri uyarıncamahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge adliye mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçuna ilişkin sanık hakkında kesin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine, anılan Kanuna eklenen 5. maddenin 1/f bendinde belirlenen süre içerisinde temyiz edilmekle incelendi;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Ayrıntıları Dairemizin 09.04.2018 tarih ve 2018/125 esas 2018/1049 karar sayılı kararında belirtildiği üzere;
    CMK'nın 188/1. maddesinde; "Duruşmada, hükme katılacak hakimler ve cumhuriyet savcısı ile zabıt katibinin ve kanunun zorunlu müdafiiliği kabul ettiği hallerde müdafiinin hazır bulanması şarttır." şeklinde duruşmada hazır bulunması gerekenler gösterilirken "zorunlu müdafiiyi" mahkeme heyetinden saymıştır.
    CMK'nın 289. maddesinin 1-a-e bendlerinde, kanuna kesin aykırılık halleri içinde, "mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması ile Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken kişilerin yokluğunda duruşma yapılması" gösterilmiştir. Temyiz denetiminde bu madde kapsamındaki hukuka aykırılıklar temyiz kapsamında gösterilmiş olmasa da resen incelenecektir(CMK 289/1).
    Bu açıklamalar doğrultusunda, somut olayda;
    Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK 156 maddesi gereğince re’sen müdafii görevlendirilmeyerek bulunduğu hal nedeniyle, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesinin ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılama hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde, adaletin selameti açısından gerekli olan müdafiinin hukuki yardımından yararlandırılmadan yargılama yapılıp sorgusu tespit edilmek ve hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması yukarıda izah edilen mevzuat ile CMK 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara