Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, kayden Hazine"ye ait 657 parsel sayılı taşınmazında içinde bulunduğu alanda Seyhan Belediyesince yapılan 37 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmesi sebebi ile Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/333 Esas, 2006/155 Karar sayılı dosyasından açılan tapu iptal ve kadastral parselin ihyası taleplerinin kabul edildiğini ve dereceattan geçerek kesinleştiğini, ancak aynı alanda Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan ve yine idari yargıda iptal edilen imar düzenlemesi sebebi ile ilamın infaz kabiliyetinin olmadığını ileri sürerek, son imar uygulaması ile oluşan 5535 ada 4 sayılı imar parselinin tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar ile dahili davalı, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın idari tasarrufla Seyhan Belediyesi sınırlarından Çukurova Belediyesine dahil edildiği gerekçesiyle bu davalı yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının iddialarının sabit olduğu gerekçesi 657 nolu parselin hazine adına ihyası ile ağaçlandırma alanında kalan kısmının ihya edilen alandan terkinine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili, davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili, davalı U. K. vekili, davalı M. N. vekili ile dahili davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, kadastral parselin ihyası, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde Hazine adına kayıtlı olduğu ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine, davacı tarafından çekişme konusu parselin ihyası isteği ile Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2004/733 Esas, 2006/155 Karar sayılı dosyasından açtığı davanın kabul edilerek dereceattan geçerek 28.02.2007 tarihinde kesinleştiği, ancak infazdan önce davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan etap imar düzenlemesi sebebi ile kararın infaz edilemediğini, bilahare Adana Büyükşehir Belediye"since yapılan imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, parsellerden bazılarının yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.
Davacı Hazine, eldeki davada çekişmeli taşınmazın kayıtlarının dayanaksız hale geldiği belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve böylece kaydın yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural alarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalılar M. N. ile U.K."ın tüm, Davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı, dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı ile davacı Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ne var ki; mahkemece imar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması, öte yandan; ihyasına karar verilen 657 sayılı kök parselin bir kısmı imar planında ağaçlandırma alanında kalsa dahi, imar işleminin idari yargıda iptal edilmesiyle, bu işlemin kapsadığı tüm uygulamaların iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin taşınmazın kısmen terkinine karar verilmesi isabetsizdir.
Diğer taraftan; mahkemece hükmün gerekçe kısmında Adana Büyükşehir Belediyesi ile Çukurova Belediyesinin ihya kararı verildiğinden husumetlerinin bulunmadığını belirttiği halde, kısa kararda anılan belediyeler hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, dava kabul edildiği ve ihyaya hükmedildiği halde nispi karar ilam harcı da dahil olmak üzere yargılama masraflarının iptale konu idari işlemi yapan ve böylece dava açılmasına sebebiyet veren belediyelere yüklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve taşınmazın değeri üzerinden davacı taraf lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi de yerinde değildir.
Davacı Hazine vekili, dahili davalı vekili ile davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin belirtilen sebeplerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.