15. Ceza Dairesi 2014/8677 E. , 2016/9649 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-... hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından beraat
2-Sanık ... hakkında;
a)Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
2-Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanık ...’nın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından; sanık ...’ın beraatine dair hükümler ise katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanıklardan....’ın, sanık ...’nın hesabına ait olup, onun tarafından üçüncü bir kişiye imzalattırılan sahte çeki ciro ederek şikâyetçiye verdiği, bu şekilde her iki sanığın fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanıklardan ... hakkında sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile ... hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ...’ın suça konu çeki ...’dan ticari ilişkileri karşılığında aldığına dair savunmasının aksine, cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle atılı suçlardan verilen beraat hükümlerinde hukuka aykırılık bulunmamış olup; sanık ...’ın kendisine ait çekte sahtecilik yaparak ....’a vermek suretiyle tedavüle sokması şeklindeki eyleminin, sahtecilik suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın atılı suçu işlemediğine; katılan vekilinin ise, sanık ...’ın atılı suça iştirak ettiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme ilişkin yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Failin, önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı ilkesinden hareketle; ...’ın sanıkla birlikte hareket ettiğine dair delil bulunmaması ve aşamalardaki beyanlarında, süregelen ticari ilişkilerinin bulunduğunu, çeki de buna ilişkin aldığını belirtmesi ve aralarında önceye dayalı bir ilişkinin olduğunun dosya kapsamından tespit edilmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımdan, taraf beyanlarına başvurularak çekin önceden doğan borç karşılığında verilip verilmediği hususları sorularak ticari kayıtlardan bu durumun araştırılması sonucunda, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.